Yaşayarak Öğrenme

Öğrenmeyi çok etkili hale getirmek için

Dört önemli kavramı birleştirir...

 

İnandırmak - bilgi sağlamak - beceriyi öğretmek - sonuçları almak

Her adım sonuncunun üzerine inşa edilir ve hepsi başarıya ulaşmak için gereklidir.

İlk adım, katılımcıların yeni beceriler edinme ve onları profesyonel alanda uygulama konusunda motive olmaları için inandırıcılık gerektirir. İşleri hakkında hevesli olan bireylerde bile “zaten var” olduğunu varsaymak asla garanti/doğru değildir. İnsanların eğitimin değerini bilmedikleri veya yeni bilgi edinerek önemli gelişmeler yapabileceğinin farkında olmadıkları söz konusudur. Katılımcılar gerçekten öğrenecekleri bir şeyleri olduğunu gördüklerinde, eğitim sürecine yatırım yaparlar.

Katılımcılar yeni bir şey öğrenmenin değerini anladıktan sonra, ikinci adım bilgi sağlamaktır. Bilgi vermenin birtakım yolları vardır, ancak bazıları diğerlerinden daha iyidir. Görsel bir bileşen eklemek, öyküleri anlatmak ve aynı bilgileri çeşitli şekillerde sunmak, salt ders anlatımından daha iyi bir şekilde akılda kalacaktır ancak bu yöntemlerin bile sınırları vardır.

Yeni bilgiler çoğu zaman bir sunumda veya videoda sunulduğunda katılımcının parçası olmaz, en azından uzun vadede değil. Öte yandan, yaşayarak öğrenme yoluyla yeni bir beceri öğretmek, kalıcı sonuçlar doğuracaktır, çünkü katılımcılar gelecekte daha fazla yararlanacaklardır. Bir PowerPoint sunumunun belleğine güvenmek yerine, hatalar yaparak, süreç boyunca farkındalık kazanmak ve hangi davranışların başarılarına katkıda bulunduğunu anlayarak ders çıkarmış olan bireylerin, kalıcı davranış değişikliğini uygulama olasılığı daha yüksek olacaktır.

Eğitim konusuyla ilgili görevler, “Yaşayarak Öğrenme” den sonra öğrenilen yeni becerilerin elde tutulması için önemli bir unsurdur. Deneyimsel öğrenimden elde edilen olumlu sonuçları tecrübe ettiğinizde, başarının farkında olup ve daha iyi sonuçlarla ödüllendirilirseniz, eğitim sırasında edinilen yeni beceriler güçlendirilir. Periyodik kontrol ve tazeleme egzersizleri de yeni bilgileri ön planda/hatırda tutmaya yardımcı olur.

 

YAŞAYARAK- DENEYİMSEL ÖĞRENME NE ZAMAN KULLANILMALI?

Organizasyonel gelişim, hedeflerin karşılanması veya aşılmasıyla ilgilidir. Verimliliği arttırmak, bölümler arası iletişimi geliştirmek vb. hedefleri başarmak için Yaşayarak Öğrenme çok etkili olacaktır.  Yaşayarak öğrenmenin amacı yetkinlik geliştirmektir. Tek başına bir etkinlik olarak kullanılabilir olsa da, işiniz de sürekli gelişim istiyorsanız, yaşayarak öğrenme ideal bir eğitim programının düzenli bir bileşeni olmalıdır.

 

BUGÜNÜN İŞ GÜCÜ YAŞAYARAK-DENEYİMSEL ÖĞRENMEYİ NASIL KARŞILIYOR?

İşgücüne yeni başlayan genç kuşak için yaşayarak öğrenme yaygın olarak kabul görmektedir; çünkü oyunlar ve aktiviteler aracılığıyla öğrenmeye alışkındırlar. En az birkaç yıl çalışmış olan kişiler genellikle kişisel ve profesyonel gelişim fırsatlarını memnuniyetle karşılarlar. Daha önce PowerPoint sunumlarından öğrenmek durumda kalan deneyimli profesyoneller, yaşayarak öğrenmeyi, hızlı ve daha etkili bir alternatif olarak değiştiriyorlar.

Bazen yaşayarak öğrenmeye karşı dirençle karşılaşırız, ancak istisnasız, organizasyondaki her seviyedeki katılımcılar etkinlikten sonra olumlu yaklaşım sergilemeye başlarlar eğer ruh hallerine etki eden kişisel bir sorun veya problemleri olmadığı sürece.

 

YAŞAYARAK ÖĞRENME METODUNUN MALİYETİ DİĞER DİĞER ÖĞRENME FORMLARI İLE KARŞILAŞTIRILDIĞINDA  NASILDIR?

Yaşayarak öğrenmenin maliyeti diğer eğitim türleri ile karşılaştırılabilir, ancak sonuçların etkisi daha uzun bir sürece yayıldığı için diğer eğitim modellerine göre çok daha uygun maliyetli bir çözümdür. Katılımcılar bilgileri daha uzun süre (çoğu durumda bir ömür boyu) sakladığı için, eğitimin yatırım getirisi çok daha yüksek olarak sizlere geri dönüş yapar.